30 Aralık 2008 Salı

Adnan Polat

Dün Adnan Polat'ın Çubuklu Tosun Emre Belezoğlu ile açıklamalarına budur demiştim.
Gerçekten çok yerinde ve güzel bir açıklama.
Aslında basın toplantısı son yıllarda Özhan Canaydın sayesinde özlediğimiz ve beklediğimiz Galatasaray Başkanı profilinin Adnan Polat sayesinde geri geldiğini göstermesi açısından son zamanlarda Galatasaray'da olan en güzel şeylerden biri oldu bana göre.
Başkan toplantıda Galatasaray'ın mali durumu, devam eden Aslantepe stad projesi, sponsorluk, ilk yarının değerlendirmesi, hakemler, federasyon gibi konularda gayet net ve açık bilgiler vermiş.
Ben toplantının tam metnini okuduğumda 2 şey özellikle çok hoşuma gitti.
Birincisi budur.
Diğeri benim Özhan Canaydın ile Galatasaray'a sirayet etmiş olduğuna inandığım bir konu ile ilgili.
Başkan kaptanlıkla ile ilgili soruya ''Lincoln'ün Almanya'daki maça kaptan olarak çıkması bir stratejiydi. Kaptan olmak için 'en eski benim ben kaptan olurum' diye bir kural yok. Eskilik, kaptan olmak için yeterli değil. Futbolcunun yönetebilme özelliklerine sahip olması ve sürekli oynaması gerek. Kaptanlık konusu bir idari karardır. Bu konuda hiçbir oyuncu yorum yapamaz ve itiraz edemez. Eğer yaparsa gerekli uyarıyı alır, yine devam ederse kulüp ile ilişkisi kesilir. Futbolcunun işi sporunu yapmaktır. Florya'nın beş kapısı var; eğer bunu kabul etmeyen olursa, bu kapılardan birinden çıkar, gider" demiş.
Geçtiğimiz senelerde para alamadığı için idmana çıkmak yerine kebapçıda toplantıda yapan, oynamadığı zaman ilk fırsatta ''ben hazırım ama hocanın takdiri hoca neden böyle bir karar verdi anlamadım'' tarzında yorumlar yapan, yorumcu arkadaşları vasıtası ile kamuoyuna mesajlar vermeye çalışan futbolculardan bıkmıştım.
Başkan bu sözleri ile topçulara nerede olduklarını, hangi camiada bulunduklarını çok güzel bir şekilde açıklamış.
Kısaca burası Galatasaray demiş.
Bunun içinde budur diyorum.
Bravo Başkan...

İstanbul


29 Aralık 2008 Pazartesi

Budur


"Emre özünde Fenerbahçeliymiş biz bunu bilmiyorduk. Başka bir kulübe gitmesi doğal. Emre profesyonel bir futbolcu olarak, esas kalbindeki takımın Fenerbahçe olduğunu söyledi. Ben medeni bir insan olduğunu düşünüyorum ama medeni bir insanın Galatasaray Spor Kulübü'nün ismini söylemekten kaçınmasının iki sebebi vardır. Bir ya üstünde çok baskı vardır ya da kompleksi vardır.''

Nevizade Geceleri


Son yıllarda Galatasaray tribünlerinde duyduğum en güzel şey...
TROFOLO tüyleri diken diken ediyor demişti katılıyorum...

Mavi Ay

28 Aralık 2008 Pazar

Cartel


Cartel bir numara en büyük
Cehennemden çıkan çılgın Türk
25 yaşında yüzbinlik araba
Nerden geldi bu para en iyisi sorma
Anlamazsan kafan almaz sorma
Yaşadığın yeri tanımıyon sorma
Hergün savaş caddeler kan
Kan bile kırmızı değil karakan
Karakan yine geldim buraya
Hakkınızı arayıp sormaya
Geride kalanları uyarmaya
Beraber olup Cartel'i kurmaya
Elini vicdanına koyupta söyle
Bu hayat ne kadar sürecek böyle
Cartel deyipte geçme
Bize güvende yanlışı seçme

Kaç kere söyledik biz çocuk sana
Bir türlü kulak asmadın lafımıza
Hadi bırak onları gel yanımıza
Gel gel gel Cartel'e gel
Bilmiyorsan sana öğretirler
Gel gel gel Cartel'e gel
Carteldekiler kan kardeşler

95 cartel dile gelir sana
Ve şu anda Erci-e konuşmakta
Cartel yanyana cancana beraber
Almanya'nın caddelerinden al sana haber
Durum beter bak Cartel'e saygı göster
Bomba rap şeklinde geliyor
İpucunu yaktık ateş devam ediyor
Ona sana bana buna kuvvet veriyor
Konuş da söyle de susma da sende
Problemin çözümü bizde ve bende
Yabancısın diye seni ezemesinler
Cartel Almanya'nın 3 köşesinde
Bak bak bak Cartel vurup geçer
Ama kime vuracağını iyi düşünüp seçer
Bütün gece zarlar Cartel'e hazırlar
Gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var

25 Aralık 2008 Perşembe

24 Aralık 2008 Çarşamba

23 Aralık 2008 Salı

Samim Seni Öldürürüm... 2

Süleyman Çelebi



İnternette gazete okuyorum ve yukarıda ki haberi tıkladım.
Haberi okurken resim dikkatimi çekti.
Resimdeki kişi DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi.
En azılı AKP muhaliflerinden DİSK Genel Başkanı’nı AKP Mardin Milletvekili yapmış Sabah Gazetesi.
Tamam hata insana mahsus olabilir ama bu kadar basit hata böyle büyük bir gazetede ilginç oluyor.
Haberi hazırlayan veya yayına koyan arkadaş zahmet edip AKP veya TBMM web sayfalarına baksaymış böyle bir hata yapmazmış.



Bilgisayarda Süleyman Çelebi yazıp arattıktan sonra önüne gelen ilk resmi habere koymak Sabah gibi bir gazetenin internet sayfası için biraz basit kaçmış.
Yeri geldiği zaman yaptıkları haberlerle, attıkları başlıklarla toplumu yönlendiren, attıkları zaman mangalda kül bırakmayan gazeteci arkadaşların ve bu sayfaları kontrol etmeden yayına veren haber şefinin ( bu işi yapan kişinin görev tanımını bilmiyorum ama mutlaka böyle bir kişi vardır) bu kadar basit hatalar yaptıkları zaman biraz oturup düşünmeleri gerekiyor.
Artık herkes herşeyi görüyor ve okuyor.
Bu işler bu kadar basit ve kolay olmamalı.

Bu haber üzerine haberin alt kısmında yer alan yorum kısmına DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin ne zaman AKP'den Mardin Milletvekili seçildiğini öğrenmek istiyorum diye mail attım.
Sabah'tan yaptığınız yorum alınmıştır editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır diye otomatik bir cevap geldi.Bakalım değişmiş olan haberin üstüne benim yorumumu yayınlayacaklar mı?
Haberin son hali aşağıda...
Demek gerçek resmi bulmak çok zor değilmiş...

22 Aralık 2008 Pazartesi

Rektör



Yukarıda ki haber 28.Kasım.2006 tarihli Milliyet gazetesi internet sitesinden alınmış bir haber.
Konu dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yaptığı rektör atamaları.
Haberden de anlaşılacağı gibi Sayın Sezer bu atamaları oy sayısına göre değil kafasına göre yapmış.
Mutlaka kendine göre bir takım kriterleri baz almıştır ancak oy çokluğu pek umurunda olmamış Sayın Sezer'in.



Buda bugün yani 22.Aralık.2008 tarihli yine Milliyet gazetesi internet sitesinden alınmış bir başka haber.
Konu yine aynı rektör seçimleri ve ataması.
Geçtiğimiz günlerde yapılan İstanbul Üniversitesi rektör seçimleri sonucunda en çok oyu alan 6 rektör değerlendirilerek YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı'na gönderilmiş.
En çok 2. oyu alan öğretim görevlisi ilk sırada bildirilmiş.
Haberin başlığını görüyorsunuz.
İçeriğin ondan aşağı kalır yanı yok.
Olası bir atama öncesi ortalığı ayağa kaldırmak için yol yapılıyor.
Sistemin doğru olduğunu düşünmüyorum ki zaten bir cunta tarafından yapılmış bir anayasaya göre işleyen bir sistemin ne kadar doğru ve demokratik olduğunu tartışmaya bile gerek yok.
Şimdi olurda Cumhurbaşkanı bu öğretim görevlisini atarsa anti demokratik uygulamalardan bahsedilecek ve AKP'nin İstanbul Üniversitesi'ni ele geçirdiğine dair haberler yapılacak.
Ancak 2 sene önce ki haberde herhangi bir anti demokratik bir uygulama veya atanan adayların seceresi yer almıyor.
Gayet normal bir uygulama yapılmış gibi 2. sırada ki aday, 3. sırada ki aday atandı diye haber bitirilmiş.
Anayasa'nın değişmesini engellemek için elinden gelen herşeyi yapanların, halihazırda ki makam sahiplerinin işleyen sistem içinde mevcut bulunan yetkilerini kullanmasına herhangi bir söz söyleme hakkı olduğuna inanmıyorum.
Ne demiş atalarımız ''Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner''

Sercan Yıldırım


Tuncay'ın herkesi kendine hayran bırakan gol sevinci...
Konumuz o değil aslında konumuz Sercan'ın bugün gazetelerde çıkan demeci...
Bakın ne demiş Sercan...

Sercan Yıldırım, transfer söylentileriyle ilgili yaklaşık bir aydır süren söylentilerin ve konuyla ilgili haberlerin hem psikolojisini hem de performansını olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Takıma mental anlamda destek olan psikolog Yalçın Kireççi'den destek aldığını ifade eden genç golcü, ''Kalacaksam kalayım, gideceksem de gideyim, ama bu söylentiler artık bir son bulsun. Ben Bursaspor'u çok seviyorum ve mutluyum. Gelen transfer teklifleriyle menajerim ilgileniyor. Bu konuda son söz başkanımız İbrahim Yazıcı ve yönetim kurulunun'' diye konuştu.
Sercan, Fenerbahçe gibi köklü bir kulüpten transfer teklifi almanın kendisini gururlandırdığını dile getirerek, şunları kaydetti:''Avrupa'dan da teklifler geliyor. Büyük, Avrupa kupalarında mücadele eden bir kulüpte oynamak her genç futbolcunun hayalidir. Şu an için hiçbir şey düşünmemeye çalışıyorum. Bursaspor'un da menfaatleri doğrultusunda alınacak her karara uyarım, ama bu konu bir an önce çözülsün. Artık bu konuyla ilgili konuşmak da istemiyorum.''

Yani ne şiş yansın ne kebap...
Bu demeçler artık klasik oldu.
Biraz parlayan Anadolu takımı topçusunun hemen transfer haberleri çıkıyor ve peşinden hemen hemen aynı demeçler geliyor.
Bursaspor'da mutluysan ve gitmek istemiyorsan niye psikolojin bozuldu?
Gitmek istemiyorum dersin olur biter.
Yok gitmek istiyorsan ben gitmek istiyorum dersin pazarlık yapılır kulüpler anlaşırsa olay biter transfer olursun.
Aslında psikoloji bozulacak bir durum yok olayı bu kadar dramatize etmeye de gerek yok.
Sercan'ın bu yaptığı gazeteler ve televizyonlar üzerinden Bursaspor'a mesaj vermek.
''Satın beni gideyim, hem siz kazanın hem ben kazanayım.''
Birde bu konularla ilgilenen menajer durumu var...
Ters bir durumda ihalenin kalması gereken kişi...

Yeni Rakı 5


Galatasaray:4 B.Jimnastik Kulübü:2


Birader Jimnastik Kulübü taraftarı maalesef.
Maç öncesi telefonda konuştuğumuzda ''bu sene derbylerde favori kaybediyor'' dedi.
Aslında oda inanmıyor kazanabileceklerine ve umudunu futbolda hiç geçerliliği olmayan istatistiklere bağlamış.
Bu istatistikler zaten son dönemde bahis işi ile futbolun bu kadar içine girdi.
Ben inanmıyorum bu işlere basketbol mu bu kardeşim.
Maça gelirsek bence Galatasaray gol yemeseydi ilk yarı maç daha fazla farka gidebilirdi.
İlk atak ilk gol gibi bir şey oldu Jimnastikçilerin ki ve bu da Galatasaray'da bence bir tedirginlik yarattı.
2. gol çabuk gelmesine geldi ama yine de acaba bir gol yermiyiz tedirginliği ile çok gidemedi Galatasaray rakibin üstüne.
Arda, Nonda(bacak arası), Lincoln varyasyonu gol olsaydı çok güzel olacak tı ki 3. golle beraber maçın en güzel pozisyonuydu bana göre.
Delgado ilk faulde kırmızı görmediğine dua etmediği yetmiyormuş gibi verilmiş faul üzerine itiraz etmeye kalktı ve kendini dışarıda buldu.
Bütün akşam televizyonlarda yapılan ''kart göster demek istemedi bana ilk faulde gösterdin'' edebiyatının nereye vardığını yada varmak istediğini anlamadım.
Delgado'nun itiraz amacı Baros'a kart istemek değil miydi?
Bunun nasıl ve ne şekilde yapıldığı önemli mi yani?
Kendini örnek göstererek itiraz edince kart göstermeyin mi demiş FİFA?
Kuralın gerekliliğinin tartışılmasını anlıyorum ama Delgado'nun haksız olarak atıldığını düşünmüyorum.
Sonuçta 10 kişi kalmış bir takımın formda bir Galatasaray karşısında maçı çevirmesi çok zordu ve çeviremedi de zaten.
Dürülülü Mustafa'nın sene başında Lig TV'de yorumcuyken Galatasaray'ın ve Fenerbahçe'nin durumlarına bakıp ellerini ovuşturarak kurduğu hayallerin üstüne geldiği durum''psikolojik desteğe ihtiyacım var'' durumu...
Tiganalar, Del Bosqueler,Sinan Enginler dayanamadı, kolay mı öyle Tüpçü'nün takımına hoca olmak...
Neden ilk yarıyı bitirmeden devre arası oldu onu da anlamış değilim?
İngiltere'de yeni yılın ilk günü maç oynanırken, Türkiye'de bayramlarda lig tatil edilmezken eğer bu uygulama Noel yüzünden yapıldıysa saçma kere saçma bir uygulama olmuş.
Galatasaray'ın bu zamana kadar ki performansı için detaylı bir analiz daha sonra yaparız belki ama şimdilik tek kelime ile...
Hakan Şükür sonrası Baros vahada su gibi oldu...

20 Aralık 2008 Cumartesi

Kuddusi'nin arkası, Sıramı Bekliyorum...


''Merak etme Kuddusi arkandayım, biz seni koruruz'' bu cümleyi ilk menajerlik yaptığı dönemde Sinan Engin söylemişti.
Bence iyi olmamış ki Kuddusi'de alışkanlık yapmış.
Arkasında hep bir şeylerin varlığı ile yaşamak istiyor gibi geldi bana.
Kuddusi bu sefer arkana kim geçti?

Yemin ettim üstüne en sevgili şeylerin
Sen eninde sonunda önüme geçeceksin
Yüreğine yazıldım, bekliyorum sıramı
Kucaktan kucağa dolaş gel, bende son bulacaksın

19 Aralık 2008 Cuma

UEFA Kupası Kurası


Sinyor Bartu'nun elinden çıkan kura budur.
İlk maçların deplasmanda olmasını hep sevdim 2000 senesinde bir tek Leeds United maçı içerdeydi.Ondan sonrası da finaldi zaten.
Şunu isterim, bu çıksın, o çıkacak her kura çekimi öncesi futbolla ilgilenen herkesin yaptığı bir iştir.
Benim tek bir isteğim vardı kuzey takımları çıkmasın.
Ezelden beri kuzeyde oynanan maçlardan zevk almadım ve hep korktum.
Soğukta insan top oynayamıyor kendimden biliyorum.
Bordeaux sonrası NEC - Hamburg maçı galibi.
Eğer tur gelirse Almanya'dan devam gibi gözüküyor.
Bologna sonrası Dortmund geliyor bizim gibi her Galatasaray'lı insanın aklına...
Fransızla başlayalım bakalım gerisi nasıl olsa gelir...

Yeni Rakı 4


18 Aralık 2008 Perşembe

Genelev

AKP’li başkan genelevi törenle yıktı
Isparta’daki genelev yerleşim alanı içinde kaldığı gerekçesiyle yıkıldı. AK Parti’li belediye başkanı, yıkımı törenle yaptı ve “Yüce rabbimiz, Isparta’da bir daha böyle yerleri göstermesin” dedi.



Haberin devamında belediye başkanı yıkım sırasında yaptığı konuşmada seçim sırasında söz vermiştim şimdi kurtulduk diyor ve kepçenin başına geçip yıkımı başlatıyor.
Yıkılan genelevin yerine kadınlar için sosyal bir tesis yapılacakmış.
Şimdi haber sitelerinde ve gazetelerde yer alan bu haber için AKP'li belediye başkanı bu yıkımı yaptığı için bir çok eleştiri gelecek.
Yok genelev yıkılırsa tecavüz sayısı artar, çocuklara cinsel istismar olur, millet hayvanları düdükler gibi saçma sapan yorumlar okuyacağız ve seyredeceğiz muhtemelen.
Sanki genelevler var ve bu dediklerimiz olmuyor.
Bana asıl saçma gelen devletin suç saydığı bir fiili kendi açtığı yerlerde yaptırması.
Yani TCK'ya göre fuhuş suç ve bu işi yapanlar yargılanıp ceza alıyor.
Ancak bir yandan da devlet kendi eli ile genelev açıyor, orda çalışan kadınlara vesika veriyor ve kendi kolluk kuvvetlerini kapısında bekletiyor.
O zaman özel sektörün suçu ne?
Madem kendin ev yapıp fuhuşu yasal hale getireceksin neden özel sektöre yasaklıyorsun?
Niye sokakta ve kendi evlerinde yapan insanları yakalayıp tutukluyorsun?
O zaman serbest olsun sektörde kayıtdışından kayıt altına alınsın vergi gelirleri artsın.
Bu yazdıklarımdan fuhuş yasal olsun diye anlam çıkmasın ben sadece bir yerlerde birşeyler yanlış diyorum.
Bakalım kim düzeltecek...

16 Aralık 2008 Salı

15 Aralık 2008 Pazartesi

Nereden Nereye

9 Nisan 2003




14 Aralık 2008
5 sene önce göbek atarak Saddam heykeli deviriyorlardı...
Şimdi kurtarıcı diye baktıkları adama ayakkabı fırlatıyorlar...
Zamanında Osmanlı'ya yaptıklarının cezalarını çekiyorlar...
Ne demiş atalarımız '' etme bulma dünyası''

Yeni Rakı 2


14 Aralık 2008 Pazar

El Classico







Barcelona:2 Real Madrid:0

Tam bir Galatasaray - Fenerbahçe maçı havasında geçti bana göre maç.
Maç başlar başlamaz Real Madrid'li Guti ve Ramos Messi'ye acımasızca vurmaya başladılar.
Hakem Messi'nin sinmesine bu faullere kart çıkartmayarak göz yumdu.
Casillas bütün maç boyunca Volkan Demirel hareketleri sergiledi.
Daha ilk yarıda vakit geçirmeler, topu oyuna geç sokmalar, penaltı sonrası hareketleri ve maç 1-0 olduktan sonra korner geç kullanılıyor diye yaptığı zavallı hareketler...
Aslında Real Madrid'de hangi takımda olduğunun ve maçın öneminin farkında olan bir tek Raul vardı.
Sadece Raul bu maçta beraberliğin daha doğrusu böyle basitçe ve onursuzca bir beraberliğin Real Madrid'e yakışmayacağının farkındaydı.
Top oynamak isteyen Barca idi ve hakeden kazandı.
Messi'nin attığı gol benim gibi bu gece futbol seyretmek için televizyon başında olan ve Camp Nou'da ki Barca taraftarları için orgazm oldu.

13 Aralık 2008 Cumartesi

Voleybol - Galatasaray:3 Fenerbahçe:2

0-2 geriden gelip maçı almak çok güzel.
Basın yalan yazıyor...
Şampiyon olmayınca...
İçim rahat etmiyor...
fenere koymayınca...

12 Aralık 2008 Cuma

Tugay Kerimoğlu


Bu akşam maçı seyrederken Tugay'ın Galatasaray'da olmasını istedim.
Bilmem neden ama içimden geldi.
''Tugay buraya yumruk fenere''

Halı Saha - Gençlerbirliği:1 Galatasaray:3


Galatasaray arka arkaya Ankara takımlarından 10 puan aldı.
Genele bakıldığı zaman güzel performans ancak son iki halı saha maçında sadece 20 dakika oynadı ve 6 gol attı.
Geçen hafta Ankaragücü maçında 5 dakika içinde 3 gol atmıştı.
Bu akşam gol yedikten sonra 15 dakika içinde yine 3 gol attı.
Lincoln bu sene gerçekten çok farklı oynuyor.Baros bu sene en sevindiğim transferdi ve beni yanıltmıyor.
Bu akşam devre bittiğinde daha fazla olur diye beklerken Galatasaray inanılmaz kötü bir 2. yarı oynadı.
Benim anlamadığım yaklaşık 20 dakika maç Galatasaray yarı sahasında oynanırken Skibbe'nin maçı seyretmesiydi.
Ne bekledi acaba çok merak ediyorum oyuna müdahale etmek için.
Aceto Türkiye'de yılın bidonunu seçiyor benim oyum Nonda'ya.
Devre arasında acil bir forvet almak lazım.Mehmet Yıldız olursa güzel olur ancak o olmazsa da kesin bir forvet transferi şart Galatasaray'a.
Sıra son derby de bakalım Galatasaray gerçekten maç seçiyor mu seçmiyor mu?

6 Aralık 2008 Cumartesi

Zavallı...


Emre Denizli'ye gelirken yaşadığı olayı şöyle anlattı: "Kimsenin benim şerefimle, onurumla ilgili yorum yapamayacağını söylemiştim. Daha önce oynadığım bir takımın taraftarının benim onuruma, kişiliğime yönelik sözlü saldırısı oldu ve evet ondan sonra yumruklaşma oldu. Bu yüzden özür diliyorum belki kötü örnek olduk. Fenerbahçe taraftarının bana hiçbir şekilde saldırısı olmamıştır, o taraftar daha önce oynadığım takımın taraftarıdır."
Doğru ve ait olduğun yerdesin hep orda kal...

4 Aralık 2008 Perşembe

Yeni Rakı


Yine mi çiçek

Kur masayı Madam Despina
Kirli beyaz muşamba örtüleri ser
Çek sediri asmanın altına
Yanında bir ince Müzeyyen Abla

Yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
Hamdolsun
Taze mi bitti topik
Canın sağ olsun
Amanın yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
Hamdolsun
Yeni Rakı kadehe yağ gibi dolsun

Gece çok genç, arzular şelale
Haber etsek o yare
Gelse Bomonti'den
Şereflendirse bizi
Olsak teyyare

Söz: Meral Okay
Müzik:Ara Dinkjian

Hertha Berlin - Galatasaray 2008


Hertha Berlin:0 Galatasaray:1
68' Milan Baros 0-1

3 Aralık 2008 Çarşamba

Hertha Berlin - Galatasaray 1999

Hertha Berlin: 1 Galatasaray: 4
25' Rekdal 1-0
46' H.Şükür 1-1
61' H.Şükür 1-2
76' Tugay 1-3
86' Okan 1-4

2 Aralık 2008 Salı

Issız Adam


"sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım ve sen büyüdün..."

1 Aralık 2008 Pazartesi

Rakı Pesce


Venedik'te sular yükselmeye başlamış.
Abiler demlenmeye devam ediyorlar muhtemelen...
İçtikleri tahminen şarap masa üstündeki bardaktan anladığım o.
Bizde olsa Tekirdağ açılmıştı hatta paçalar sıvanıp taze balıklarla mangal düzeni kurulmuştu...
*İtalyanca bilmiyorum ama öğrendim pesce balık oluyor.

Komik...


Erdoğan Arıca bir yerine kızgın çubuk sokmuşlar misali öfke içinde...
Sebebi: Lincoln top sektirdi...