Dün akşam ki maçın teknik taktik değerlendirmesi benim için çok önemli değil.
Ben uzun zamandır sahada ki topçuların kulübede ki teknik direktörlerin ve tepedeki yöneticilerin nerde olduklarını unuttuklarına takmış durumdayım.
Ruhsuzluk umursamazlık kulübün her yerine sirayet etmiş durumda.
Kadıköy de bile 4 yedikten sonra forma değiştirme peşine düşen topçuların bu takımda işi yok olmamalı.
Dönüp dolaşıp Feldkamp, Lucescu peşinde koşmakla düzelecek işler değil bunlar.
Servet dün bir hata yaptı olabilir yıllarca Büyük Kaptan Bülent Korkmaz'da aynı hatalardan defalarca yaptı.
1997 senesinde Dortmund maçında Ali Sami Yen'de yaptığı gibi.
Sorun hata yapmak değil sorun hiç umursamamak sorun koşmamak.
Şimdi maçı tam hatırlamıyorum ama Ali Sami Yen'de numaralı tarafından Hagi tam terse Flipescu'ya uzun bir pas attı.
Flipescu topa yetişemem diye koşmadı.Hagi başladı Flipescuya bağırmaya Flipescu Hagi'yi sallamadı ve geri geri dönmeye başladı.
Hagi o sırada numaralı önünden bir depar atarak Flipescu'nun yanına geldi kolundan çekti ve bağırarak birşeyler söyledi.
Bu anı hayatım boyunca unutmayacağım.
Tabii kimsenin Hagi olmasını beklemiyoruz ki öyle birşey mümkün değil.
Ama en azından nerede olduklarını hatırlasınlar.
Ona göre sahaya çıkıp son dakika da olsa bile skora isyan etsinler.